Nedir Bu Cyberpunk? Günümüzde Nerede?

Merhaba,

Son zamanlarda wallhaven gibi sitelerde güzel resimler ararken çok sık rastladığım “Cyberpunk” kelimesine ait çok fazla ışıklı ve ilginç cyberg yada biotech misillemesinde yarı insan yarı robot resimlere çok sık rastlamaktaydım. Biraz dikkatimi çekti. Bunun başta bir oyun olduğunu düşündüm. Ve tahiminimde doğru çıktı. Cyberpunk 2077 isimli bir oyun ile ilgili olduğu aşikar gibi geldi ama aslında cyberpunk bir teknoloji kültürü olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Cyberpunk Nedir?

Cyberpunk, gerçekten beni etkileyen ve benim teknoloji dünyasına olan ilgimi aşılayan şeyi bir ütopyalaştırarak birazda canlandırıp gerçekçi bir yaklaşımla bizlere sunulan bir inanç. Bir ortak değer. Bir kültür. Bir teknoloji kültürü. 

Cyberpunk Kültürü Ne Zaman Gelişti?

Cyberpunk kültürü 1963 ve öncesine kadar dayanmakta aslında. Çok çeşitli bilgilerini özellikle doğuş biçimine ait bilgilerin çoğunu detaylı şekilde aratarak internette bulabilirisiniz. Burada özetinden bahsedeceğim; çeşitli çizgi romanlar, romanlar, fikirler, filmler, oyunlar… Hepsinin harmanlaşarak ve birbirini tetikleyerek ortak bir çizgide tutulduğu temanın genel adına cyberpunk denmektedir.

Yüksek teknoloji, düşük yaşam… Özetle Cyberpunk

 Cyberpunk kültürünün temel taşı olarak düşünülen “Yüksek teknoloji, düşük yaşam.” temasında: teknolojinin inanışına göre evet insan hayatını kolaylaştıracağı aşikar ama insanların arasında sınıflaştırmaya, ayırmaya, çeşitliliği azaltmaya ve gelir ve kazanç değerlerinin bozulmasına, kapitalizmi desteklediğini de düşünmek lazım…

Evet, bir dünya düşünün. Teknolojinin çok hızlı ilerlediği, insanların makinelerle iletişime geçebildiği ve herkesin teknoloji bilgisinin üst düzeyde olup çevrede ki çeşitli nesnelerden çok rahat kendilerine birşeyler türetebilecek kadar teknoloji bilgisi olunduğunu düşünün. Ve böyle bir zamanda sokaklar çok ışıltılı, güneşin yerini binalarda ki dev ışıklı binalar, kocaman reklam panolarının aldığı, heryerde ışıklarla aydınlatılıp insanların teknolojiyi bir uyuşturucu gibi kullandığını düşünün. Ancak teknoloji bu kadar insanların ellerinde kullanılabilir bir şey olması artı olduğu kadar dezavantajı da var elbette.

Herkes iyi kod yazabilseydi, herkes teknoloji kurdu olsaydı benim gibi kişilerin günümüzde ayrıcalığı çok kalmazdı. Birde böyle zamanda teknoloji firmalarının devlet büyüklerini seçerken rol aldığını düşünün. Devletlerden büyük şirketlerin olduğunu düşünün. Ve bu şirketlerinde şehirlerde anarşiye yol aştığını insanların çeteleştirdiğini düşünün. Ve hepsinin ortak bir noktası var: teknoloji…

Teknoloji insanları sınıflandırmış adeta fabrika üretimi gibi LPS (yani Lot, Parti, Seri) bir yapıda olunmuşçasına sınıflandırılıp parçalanmış. Şirketler bu tip gruplarla zaman zaman başları derte girsede kudretli güçleri ile yenebildikleri, bunlarla beraber şirketler teknolojinin üretiminde büyük rol aldığını devletlere sattıklarını ve devletleri dize getirdiklerini, halkıda sömürdüğünü düşünün…

Böyle bir dünya olabilir mi? Nasıl yani? Dediğini düşünüyorum da günümüzden örnek vermek istiyorum.

Burası senin, en yakın kankanın, ünlü iş adamlarında cebinde ki teknoloji üreten yer. Evet. Buraı Iphone’ların üretimini yapan dev firma… Apple…

Apple, 7 kadar Türkiye’ye bedel bir serveti olduğunu biliyor musun diye sorsam? Ne dersin? Evet. Gerçekten çok büyük bir servet. Ve durdurulamaz bir güç. Ve uzun bir süre de düşecek gibi değil. Dokunmatik telefonların ilk en baba öncüsü ve bilgisayarların evlerde kullanımı kolaylaştıran bu şirket defalarca hacklendi. Farklı farklı gruplar, kişiler tarafından. Örneğin:

Bu üst resimde ki eleman mesela, sadece derdi Apple ile değil Sonny gibi büyük şirketlerden birisine de tek başına kafa tuttu. Ve PS3’ü yani kopyalama ve crackleme işlemlerine müsade ettirmeyen sistemi kıracağını açıkladı. Ve kırdı. Sonrasında sitesinde paylaştı. Sonny’de bunun üzerine dava açtı. Büyük bir dava. Sonuç olarak iki tarafın anlaşmasında ki kilit nokta, Sonny bu elemana sayfasını kapatmasını istedi… Ardından da çok sürmedi. 

 Bu durum bir çok internet özgürlüğünü savunan hacktivistler tarafından Sonny’e saldırdı. Bunların arasında ünlü hacker grubu Anonymous’da vardır. Ve Sonny sistemleri tam 1 ay kadar kendine gelemedi. Ve sonrasında ne mi oldu? Tam 75 Milyon dolar zarara soktu bunlada kısıtlı kalmadı elbette. Korsanlar bu kezde bu 3 milyon kullanıcının bilgilerini ele geçirdiklerini (kredi kartı bilgileri, kişisel bilgileri, mail bilgileri vb.) Sadece bunlarla da sınırlı değil. Bu tarz grup ve kişiler sadece şirketleri yeri geldiğinde dize getirmekle kalmadı. Üstüne birde devletlerin bilgilerini ifşaladı, seçim sonuçlarını oynadılar. Eletkriklerini kestiler (Türkiye’de de bu olduğu çeşitli kaynaklarda onaylı olarak karşımıza çıkmakta.)

Günümüzde Nerede?

Bu konunun girişinde ki anlattığım ütopya kısmı bir yana dursun, sencede günümüzde buna dönmüyor mu? Apple, Microsoft gibi şirketleri defalarca dize getiren saldırgan APT grupları. Ve bunlara rağmen ülkeleri servetleriyle satın alabilecekleri şirketler. Peki bu saldırganlar bu Apple gibi dev şirketlere saldırırken ne mi kullanıyor? Tabi ki bir bilgisayar bir telefon yani özetle günümüzde büyük firmaların ürettiği teknolojiler.

Sonuç

Cyberpunk kültürü, bir hayalden ziyade hayatımızda yer edinmeye yaşanmaya ve görülmeye başlandı. Yüksek teknoloji, düşük yaşama da basit bir örnek vermek istiyorum. Türkiye’de asgari ücrete çalışıp 8000TL ve üstü telefon alanlar var. Ve adam o elinde ki telefonu toplu taşıma araçlarında bir minibüste kullanıyor. Markette çalışıyor. Ve alt sınıf bir yaşam sürüyor… Bu ellerinde ki teknoloji ile ne yapacaklarını bile bilmeyenler… Ve en adisi ile bu devletleri, şirketleri dize getirenler… İşte size canlı bir cyberpunk.. 

Bol bilişimli günler. 🙂 

3 Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *